Bayburt’ta Yapılan Müthiş Savunma Kop Savunması
Tarihimizde birçok önemli savunma bulunmaktadır. Tiryaki Hasan Paşa’nın Kanije Savunması, 93 Harbinde Gazi Osman Paşa ve askerlerinin yaptığı Plevne Savunması, 1912-1913 Balkan Savaşlarında Şükrü Paşa’nın Edirne Savunması, 1916-1918 yılları arasında Fahrettin Paşa’nın Medine Müdafaası tarihimizdeki şanlı yerlerini almıştır.
Bununla birlikte Birinci Dünya Savaşında 1916 yılının Mart-Temmuz aylarında Bayburt- Erzurum ve Bayburt- Trabzon dağları arasında cereyan eden bir savunma daha bulunmaktadır. Bu savunma Kop Savunmasıdır. Öyle ki bölgede kolordu komutanı olarak görev yapan Mareşal Fevzi Çakmak Paşa Kop Savunmasını nitelendirirken şöyle bir ifadede bulunmuştur; ‘’ Kop Savunması Başarılı Olmuş Bir Plevnedir’’. Bu müthiş savunmanın başladığı günlere gidelim.
15 Şubat günü Ruslar Erzurum’u işgal ettiler. Bu işgalden sonra Rus Orduları Başkomutanı General Yudenich, 250 bin kişilik askeri birliğine hitap ederek ‘’Artık karşımızda Türk Ordusu diye bir şey kalmamıştır. Çar’ın emri gereğince Haziran ayında İstanbul önlerinde olacağız ileri’’ demiş ancak Kop Dağlarında Türk askerinin kahramanlık destanı yazacağını ve şehadet mertebesine koşacağını hesap edememişti. Bölgede 3.Ordu komutanı Vehip Paşa Bayburt’ta Gazi Osman Paşa’nın Plevne savunması gibi bir savunma yapmak niyetindedir. Çünkü Bayburt yolların kesiştiği çok stratejik, önemli bir yerdir. 18 Şubat’ta Aşkale’yi işgal eden Rus taburu, Reşit Bey komutasındaki birliklerimizle karşılaştı. 4 Mart 1916’da askeri birliklerimiz mevzilerine yerleştiler. Burada Çoruh cephesi müfreze komutanı Halit Paşa Reşit Bey’e şu sözleri söyledi. ‘’Reşit Bey! Bundan sonra Çoruh müfrezesine katılmış oluyorsunuz. Düşman kuvvetleri durmadan ilerliyor, girdiği yerleri yakıyor ve öldürüyor. Hâlbuki Bayburt civarında tek bir kişi bile bu kışta kıyamette bir tarafa ayrılmadı. Aldığımız emirler Soğanlı Dağları’na kadar cephenin uzun müddet müdafaasıdır.’’ İşte bu sözlerden sonra meşhur Kop Savunması başladı.
Mart 1916’da başlayan Kop muharebeleri aylarca devam etti. Rusların batıya yani Anadolu içlerine kadar girmesi için kilit rolde olan Kop Dağlarını geçmeleri gerekiyordu. Burada Kahraman Ecdadımız müthiş bir savunma örneği sergiledi. Çanakkale’yi İngilizlere geçirtmeyen, Çanakkale Geçilmez ifadesini tarihe yazan kahraman neferler Kop Dağlarını da Ruslara geçirtmedi.
Askerimiz kahramanlık destanları yazdı. Binlerce, on binlerce şehit verdi ama düşmana geçit vermedi. Bu savunma Rusların Mart ayından, 16 Temmuza kadar geçen sürede bölgede çakılmasını sağladı. Tarihe İkinci Plevne olarak geçen Kop Savunmasında Kolordu komutanı olarak görev yapan Fevzi Çakmak Paşa’nın karargâhı Bayburt’ta Ozulu Ethem Efendi konağıdır. Paşa, harekâtı kâh cephede kâh karargâhta sevk ve idare etti. Fevzi Çakmak Paşa Kop Savunmasını tahlil ederken bu savunmasının ne denli önemli olduğunu ifade ederek şu çıkarımlarda bulundu. Ona göre Bayburt Savunması;
- Rus ordusunun büyük kısmının dört ay kadar burada bağlanmasına sebep oldu. Bu sayede düşman birlikleri bölgede sıkışmış özellikle Samsun- Sinop hattına taarruzları önlendi.
- Rusların burada durdurulmaları Türk birliklerine taarruz etme imkanı sağladı.
- Ahmet İzzet Paşa’nın verdiği direktif yerine getirilmiş mart ayından temmuz ayına kadar dört ay aralıksız devam eden çarpışmalarda 2. Ordu için gereken zaman kazanıldı.
- Özellikle Bayburt çevresinde yaşanan yoğun çarpışmalar Rus birliklerinin sayılarını binlerden yüzlere düşürmüş ve işgal heveslerin kırdı.
Yaklaşık dört ay süren ve Fevzi Çakmak Paşa’nın ifadesiyle tarihe Başarılı Olmuş Plevne olarak geçen Kop Savunması ( Bayburt Savunması)nda Ruslar yaklaşık 15 bin kayıp vermişlerdir. Bununla birlikte Rusların devam eden Bayburt Erzincan muharebelerinde 30 bin kayıp verdiği kabul edilir. Ayrıca Ruslardan 3000 esir alınmıştır. Buna karşılık Türk Ordusunun kaybı ise kayıtlar ve raporlara göre 9700 şehit 15 bin yaralı olmak üzere toplam 24.700’dür.
Kop Savunmasının 107. Yılında Vatanı canından aziz bilip şehadete koşan Kahraman Asker ve Komutanlarımızı rahmetle anıyorum. Ruhları Şad olsun.